3 Mayıs 2013 Cuma


Kormacit Ve Maronitler

      Geçen hafta Angolem ve Lüzinyanlar’dan bahsetmiştim size. Bu hafta ise hep birlikte daha da eskiye gidip, Maronitler’e ve bu eski topluluğun güzel ve büyük köyü Kormacit’e bakacağız.  
Kıbrıs Maronitleri veya Marunileri, yaklaşık 1200 sene önce Levant'tan (Lübnan’dan), Maronit nüfusun yoğunlukta olduğu bölgelerden, dinsel ve siyasi çatışmalar sebebiyle kaçarak, Kıbrıs'a yerleşen ve Maruni Kilisesi üyesi olan, günümüzde de varlıklarını devam ettiren bir topluluktur. Kıbrıs Maronitleri, Yunanca ve Türkçe’nin yanı sıra, kendilerine has Arapça’nın bir lehçesi olan içerisinde Yunanca ve Türkçe kelimelerin de mevcut olduğu Kıbrıs Maronit Arapçası’nı konuşurlar. İbadet ve ayinlerini Hz. İsa’nın da ana dili olan Aramice olarak gerçekleştirirler. Doğu Katolik Kilisesi ve Batı Suriye Ayini'ne bağlı olmakla birlikte topluluk olarak Roma Katolik Kilisesi'ne mensupturlar.
      Kormacit, Kıbrıs’taki dört Maronit köyünden bir tanesidir. Diğer üç köyün adları ise Asomatos (Özhan), Ayia Marina (Gürpınar) ve Karpaşa’dır. Kormacit ya da diğer adıyla Koruçam, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nın Girne ilçesine bağlı, adanın Maronit azınlığından insanların ikamet ettiği güzel bir köydür. Akdeniz’in o güzel mavi sularına nazır Beşparmak Dağları’nın en batısındaki yeşil ormanların ortasında  bulunan bu şirin köyde bugün 70’li yaşlarda 120 Maronit yaşamaktadır. Girne’ye arabayla bir saatlik mesafede bulunmaktadır. Köy ve civarında endemik bitki ve çiçek türlerinin yanı sıra zengin bir vahşi yaşam gözlenebilmektedir. Kormacit Burnu da adını bu köyden almaktadır.       
      Köyün adının nereden geldiğiyle alakalı birkaç rivayet dolaşmaktadır. Bunlardan ilki ve en yaygın olanı, Lübnan’ın kuzeyindeki Kour köyünden ayrılmak zorunda kalan Maronitler’in buraya yerleşmesi ve köylerine duydukları özlemle sürekli tekrar ettikleri bir cümleden geldiği yönündedir. “Nahni jina oua Kour majit.” cümlesinin tam tercümesi “Biz buraya (Kıbrıs’a) geldik ama sen gelmedin Kour.”dur. Bu sebeple, “Kour majit” sözünün köyün isminin kökenini oluşturduğu düşünülmektedir.          
      Diğer bir rivayet ise şöyledir: Fenikeliler, ticaretteki  ünlerini duyurdukları dönemde (M.Ö 8. yüzyıl), Kıbrıs’ın coğrafik bakımdan Lübnan’a olan yakınlığı nedeniyle  Kıbrıs’a gelip ticaret amaçlı bir yerleşme (ticaret kolonisi)  inşaa ettikleri ve adanın kuzeybatısındaki bu alana da Kormia adını verdikleri belirtilmektedir. Tarihçiler bu zengin ticari yerleşmenin Livera (Sadrazamköy) yakınında olduğunu söylemektedirler. Arap Yarımadası’nı etkisi altına alan İslam ordularının yayılma döneminde, birçok Hristiyan Maronit, Suriye ve Lübnan’ı terk ederek  bu kente yerleşmiş, daha sonra  korsanlar tarafından rahatsız edilince buradan kaçmak zorunda kalmış ve Kormia jtite “Yeni Kormia” adlı başka bir köy inşaa etmişlerdir.  

      Kormacit’te bulunan bazı ibadet yerleri şunlardır:
  • Saint George Katedrali: 1930 yılında inşaa edilmiştir. İnşaası 30 yıl sürmüştür. Kıbrıs Maronit Kilisesi’nin resmi katedralidir.


  • Meryem Ana Şapeli: Köyün batısında bulunan küçük bir şapeldir. Geçtiğimiz senelerde tadilatı bitmiş ve daha iyi bir görünüme kavuşmuştur. Turistlerin batıya giderken ziyaret etmeden geçmedikleri bir yerdir. 


  • Saint George Şapeli : Kormacit’in kuzeyinde, deniz kenarındaki güzel manzaralı ufak bir şapeldir. 1800 senesinde yapılmıştır. Maronit toplumu her yıl 3 kasımda Aya Yorgi'ye ithaf edilmiş dini bayramlarını burada kutlarlar. Kasım ayı tarım mevsiminin başlangıcı olarak kabul edilir ve çiftçiler buraya gelip verimli bir hasat için dua ederler. Geleneğe göre her ayinden sonra Maronitler deniz kenarında öğle yemeklerini yiyerek bu bayramlarını kutlarlar.     

          Maronit Toplumu’nun Bugünkü Durumu
          Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre ise Kıbrıs'ta 6000 civarında Maronit yaşamaktadır. 1974 Barış Harekatı sonrasını izleyen dönemde, Maronitler’in çok büyük çoğunluğu Güney Kıbrıs’a yerleşmek zorunda kalmıştır. Güney Kıbrıs’ta Yunanca tedrisatlı okullarda okudukları için genç ve orta yaşlı Maronit nesil Yunanca’yı ana dili gibi konuşabilmektedir lakin yaşlılar dışında Türkçe konuşabilen çok azdır. Bugün hala birçok Maronit yüzyıllardan beri süregelen gelenek ve göreneklerine sahip çıkmakta ve korumaktadır. Maronitler için köyleri çok büyük anlam ifade etmektedir çünkü bu köyler onların dinlerini ve geleneklerini doğrudan doğruya yansıtmaktadır. Unutmayalım ki yüzyıllardan beri ada yaşamımızın önemli bir parçası olan bu topluluğun kendine has ikonaları, mimarisi, müziği, tarihi ve yaşatılmaya çalışılan ayrı güzellikteki bir dili vardır.  
          2006 senesinde KKTC yetkilileri Maronitler’in tekrar köylerine geri dönüp evlerine yerleşebilmelerine izin vermişlerdir. Yıllar sonra, 40 kadar yaşı ilerlemiş köy sakini köye temelli yerleşmiştir. Haftasonları köyün nüfusu, akraba ziyaretleri ve ayin münasebetiyle 600’ü geçmektedir. Maronitler’in sadece ve sadece Kormacit’te düzenlenen törenleri ve şenlikleri de vardır. Bu şenlikler, Kıbrıs Maronit Arapçası’nı konuşmak için harika bir fırsattır. 
          Şu anda Kormacit’te ikamet eden Maronit asıllı köy sakinleri, Avrupa Birliği’nin azınlıklara sağladığı maddi ve manevi yardımlardan yararlanmakta, evlerini aslına zarar getirmeyecek şekilde tamir etmekte, bir zamanlar Maronit kültürünün merkezi olan bu güzel köye eski huzur dolu günlerini geri getirmeye çalışmaktadırlar.   



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder